Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İran'ın egemenliğine ve bölgemizin güvenliğine yönelik saldırıları kimden gelirse gelsin asla tasvip etmiyor, tepkimizi de açıkça ortaya koyuyoruz." dedi.
Erdoğan, ATO Congresium'da düzenlenen Memur-Sen 30. Yıl Vefa Buluşması'nda yaptığı konuşmada, yasaklarla mücadelenin yanı sıra özlük haklarıyla ilgili de önemli adımlar attıklarını hatırlattı.
Kamu görevlileri dahil tüm çalışanların ücretlerinde asgari ücret tutarı kadar gelir vergisi muafiyeti getirdiklerini anımsatan Erdoğan, 5 milyon 300 bin kişiyi kapsayan ek gösterge düzenlemesini hayata geçirdiklerini belirtti.
Ana muhalefetin, Anayasa Mahkemesi'ne götürerek iptal ettirdiği toplu sözleşme ikramiyesi için yeni bir düzenleme yaparak, bu ikramiyenin sendika üyesi tüm kamu görevlilerine ödenmesini temin ettiklerini dile getiren Erdoğan, kısa süre önce üniversite idari personelinin yer değişikliği çalışmasını başarıyla tamamlayarak yürürlüğe aldıklarını söyledi.
Erdoğan, kamuda sendika bilincini yaygınlaştırdıklarını, 2002'de kamu görevlilerinin sendikalaşma oranı yüzde 47,94 iken bunun 2024'te yüzde 75,18'e çıktığını bildirdi.
Türkiye'de 2002'de 650 bin 770 olan sendika üye sayısının bugün 2 milyon 251 bine yükseldiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"23 yıl önce 44 sendika varken, bugün 286 sendikamız mevcut. Özetin özeti mahiyetindeki bu tablo, bizim kamu sendikacılığının gelişip büyümesine verdiğimiz önemi çok net biçimde ortaya koyuyor. Burada şu hususu da ifade etmek isterim. 2025 yılı Ocak ayında yaptığımız zamlarla en düşük devlet memuru maaşını 43 bin 726 liraya ulaştırdık. Bu artışla birlikte 2002'den bu yana en düşük memur maaşındaki reel artış yüzde 266'ya yükseldi. Şimdi önümüzde yeni bir toplu sözleşme dönemi var. 2026-2027 yıllarını kapsayacak 8. Dönem Kamu Toplu Sözleşme görüşmeleri inşallah ağustos ayında başlayacak. Bu görüşmelerde sendikaların taleplerini can kulağıyla dinleyecek, gerçekleri gözetecek, ekonomimizin imkanlarıyla kamu çalışanlarımızın refahını dengeleyen bir yol haritası çizmeye özen göstereceğiz. Şunu tüm samimiyetimle vurgulamak arzusundayım, 23 yılda kamu çalışanlarımız için verdiğimiz mücadele, attığımız adımlar, hayata geçirdiğimiz reformlar ortadadır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk ekonomisi büyüdükçe, bundan ortaya çıkan katma değeri, toplumun tüm kesimlerine adaletli bir şekilde yayılmasını sağladıklarını söyledi.
Üreticiler, çiftçiler, emekçiler, sanayiciler gibi kamu görevlilerinin de haklarını layıkıyla korumanın, şartlarını iyileştirmenin ve onları enflasyona ezdirmemenin asli vazifeleri olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Şimdiye kadar kamu görevlilerimizin sosyal, mali ve özlük haklarını nasıl geliştirdiysek, yeni dönem toplu sözleşme sürecinde de inşallah aynı prensiple hareket edeceğiz." dedi.
- "Saldırıların daha büyük felakete dönüşmemesi için çaba harcıyoruz"
Türkiye olarak, bir yandan toplam faturası 100 milyar doları aşan 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmak için mücadele ettiklerini, diğer yandan da bölgedeki çatışmaları ve krizleri suhuletle yönetmeye çalıştıklarını belirten Erdoğan, 3,5 yılını tamamlayan Rusya- Ukrayna savaşının, Türkiye'ye sirayet etmesine izin vermediklerinin altını çizdi.
Erdoğan, Türkiye'nin, 7 Ekim 2023'ten beri devam eden Gazze soykırımında İsrail'e karşı en net duruşu sergileyen ülkelerden biri olduğunu anımsatarak, şunları kaydetti:
"Soykırımcı İsrail ile tüm ticari işlemleri durdurarak toplam 9 milyar doları bulan bir rakamdan sarfınazar ettik. Ana muhalefet partisi Filistin direnişine terör çamuru atarken, biz Gazzeli kardeşlerimizin yanında dimdik durduk. Son olarak İsrail ve destekçilerinin komşumuz İran'a yönelik saldırılarının daha büyük bir felakete dönüşmemesi için yoğun çaba harcıyoruz. İran'ın egemenliğine ve bölgemizin güvenliğine yönelik saldırıları kimden gelirse gelsin asla tasvip etmiyor, tepkimizi de açıkça ortaya koyuyoruz."
Türkiye'nin geçen hafta sonu İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi'nin 51. Oturumu'na İstanbul'da 2 gün boyunca ev sahipliği yaptığını hatırlatan Erdoğan, yarın NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katılmak üzere Lahey'e gideceklerini aktardı.
- "Ekonomi programının olumlu neticelerini almaya başladık"
"Gerek biz gerek Dışişleri Bakanı'mız gerekse diğer arkadaşlarımız telafisi mümkün olmayan acılar yaşanmaması için seferber olmuş durumdayız. Hep beraber ülkemizi, dalga boyu sürekli yükselen fırtınalı sulardan bir an önce sakin sulara ulaştırmanın derdindeyiz." diyen Erdoğan, günübirlik politikalarla değil, dağın arkasındaki tehlikeleri gören, bunlara erkenden tedbir alan, uzun erimli bir bakış açısıyla hareket ettiklerinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimiz gönlünü ferah tutsun, 86 milyonun kılına zarar gelmemesi için ne yapılması gerekiyorsa onu yaptık, onu yapacağız ve yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
Tüm sıkıntılara rağmen son 2 yıldır kararlılıkla uygulanan ekonomi programının olumlu neticelerini almaya başladıklarına işaret eden Erdoğan, enflasyon hedefleri gerçekleştikçe, alım gücündeki artışın daha fazla hissedileceğini, bunun kazananının da 86 milyonun tamamının olacağı söyledi.
Kısa vadeli hesapların Türkiye'ye her zaman kaybettirdiğine vurgu yapan Erdoğan, "Popülizm bu millete geçmişte çok ağır faturalar yüklemiştir. Seçim meydanlarında bol keseden atıp tutup, şimdi belediye işçilerini kapı dışarı edenlerin kışkırtmalarına prim vermiyoruz. Dikkat ederseniz, bir tarafta İsrail ve ortakları komşumuz İran'a saldırıyor, diğer tarafta ana muhalefet partisinin genel başkanı yeniden gündeme getirdiği sorumsuz boykot listeleriyle Türk ekonomisine ve milli markalara alenen darbe vurmaya çalışıyor." diye konuştu.
- "Doğru bildiğimiz yolda emin adımlarla yürümeyi sürdüreceğiz"
"Belediyeler üzerinden iş dünyasını, esnafı, tüccarı haraca bağlamış 3-5 yankesiciyi korumak adına utanmadan milletin ekmeğiyle oynuyor." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kimse kusura bakmasın, çevremiz ateş çemberiyle sarılıyken, böyle bir dönemde yeni boykot listeleriyle istihdam sağlayan milli markaları hedef göstermek gaflet değilse, ekonomiye savaş açmak demektir. Dünyayı takip eden, ülkesini seven, milletine karşı mesuliyet duygusu olan hiç kimse bu derece şuursuz, bu derece keyfi hareket edemez. Aslında biz bunların derdinin, kamu görevlilerimizin ve işçilerimizin hakları olmadığını geçmişte defalarca gördük. 'Kimseyi işten çıkarmayacağız.' dediler, ellerine fırsat geçince, on binlerce emekçiyi zerre acımadan kapının önüne koydular. Bugün de yandaşlarını zengin etmek, milletten çaldıklarıyla para kuleleri dikmek, ona buna hakaret etmeleri için milletin parasıyla trol orduları kurmak dışında hiçbir amaçlarının olmadığını çok iyi biliyoruz. Bırakın bizlere akıl vermeyi, normal şartlarda milletin içine çıkamayacak şahısların bizi çekmek istediği tuzağa asla düşmeyeceğiz. Doğru bildiğimiz yolda emin adımlarla yürümeyi sürdüreceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kamuda çalışan yaklaşık 600 bin işçimizin toplu sözleşme süreçleri devam ediyor. Bu kardeşlerimizin kahir ekseriyeti, taşeron işçilikten kadroya aldığımız emekçilerimizden oluşuyor. Burada da hakkaniyetli ve rasyonel bir sonuca ulaşılacağına inanıyorum." dedi.
- "Koruyucu giyim ve donanımda yaşanan sorunu çözeceğiz"
Çeşitli mağduriyetlere yol açan, koruyucu giyim ve donanım konusunda yaşanan sorunu da çözeceklerini belirten Erdoğan, geçen hafta bununla ilgili kanun teklifinin AK Parti Grubu tarafından Meclis Başkanlığına sunulduğunu anımsattı.
Memur-Sen'in 30. yılının Türkiye, millet, sendikalar ve kamu çalışanları için hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, Memur-Sen ailesinin hizmetle, mücadeleyle, başarıyla dolu daha nice 30 yıllara erişmesini temenni etti.
Erdoğan, "Mehmet Akif İnan başta olmak üzere bu çatı altında ülkesine ve milletine hizmet eden tüm büyüklerimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Ali Yalçın kardeşime ve yönetimine bu güzel buluşma için tekrar teşekkür ediyorum. Rabb'im muhabbetimizi artırsın, dayanışmamızı, kardeşliğimizi daim kılsın." ifadelerini kullandı.