Babil il yönetimi, yaptığı açıklamada, Borsippa arkeolojik alanında yürütülen çalışmalar sırasında 380 adet tarihi eserin gün yüzüne çıkarıldığını duyurdu. Bulunan eserler arasında, MÖ 331 yılına kadar uzanan Seleukos dönemine ait parçaların da yer aldığı belirtildi.
Babil Valisi Adnan Feyhan ed-Duleymi’nin basın ofisinden yapılan açıklamaya göre, bölgede etkili olan şiddetli yağışların ardından toprağın bazı bölümleri açığa çıktı ve yüzeyde arkeolojik buluntular ortaya çıktı. Bunun üzerine pazartesi sabahı saat 09.00’da, Babil Eski Eserler Müfettişliği ile koordinasyon içinde geniş çaplı bir denetim ve arama çalışması başlatıldı.
Vali Duleymi, operasyona Tarihi Eserler ve Kültür Varlıkları Polisi, Ulusal Güvenlik Teşkilatı, Babil İstihbarat ve Güvenlik Müdürlüğü, İstihbarat Servisi, Terörle Mücadele ve Babil Eski Eserler Müfettişliği/Kifl Eserler Biriminin katıldığını açıkladı. Çalışmalar sonucunda;
350 adet farklı ebatlarda sikke,
10 adet bakır metal parça,
2 adet altın eser,
Ayrıca çömlekler, insan ve hayvan figürinleri, taş iğler, boncuklar ve çeşitli seramik ile taş buluntular ele geçirildi.
Yetkililer tarafından yapılan ilk değerlendirmelerde, yüzeyden toplanan eserlerin bir bölümünün İslam dönemine, daha derin tabakalardaki buluntuların ise Seleukos dönemine ve yaklaşık MS 800 yıllarına tarihlenen Abbasi dönemine ait olduğu ifade edildi. Bu durumun, Borsippa arkeolojik alanının Babil medeniyetindeki tarihsel sürekliliğini açıkça ortaya koyduğu vurgulandı.
Babil Valisi Duleymi, söz konusu eserlerin Irak’ın ulusal mirasının bir parçası olduğunu belirterek, güvenlik güçleri ile ilgili kurumların gösterdiği yüksek koordinasyon ve çabayı takdir etti. Ayrıca, tarihi alanların korunması ve her türlü kaçak kazı ya da tahribatın önlenmesi için sıkı tedbirlerin sürdürüleceğini kaydetti.
Dünyanın en önemli arkeolojik merkezlerinden biri olan Babil; İştar Kapısı, Babil Aslanı, Babil Kulesi (Ziggurat), Alay Yolu ve Nebukadnezar Sarayları gibi eşsiz yapılarıyla insanlık tarihinin en önemli mirasları arasında yer alıyor. Kentin önemi, 2019 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmesiyle uluslararası düzeyde bir kez daha tescillenmişti.
