Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklama!

13.12.2025 - Abdullah Erfani
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklama!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Karadeniz’in bir hesaplaşma alanı olarak görülmemesi gerekir. Böyle bir durum Rusya ve Ukrayna’ya sadece zarar verir, hiçbir fayda sağlamaz. Karadeniz’de seyrüsefer güvenliğine herkesin ihtiyacı var. Bu mutlaka sağlanmalıdır." dedi.
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan'ın daimi tarafsızlık statüsünün 30. yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen "Uluslararası Barış ve Güven Forumu"na katılmak üzere gittiği Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'tan uçakla dönüşünde gündemi değerlendirdi, soruları cevapladı.

Türkiye ile Türkmenistan arasındaki ekonomik işbirliği, bölgesel konular ve gerçekleştirdiği ikili görüşmelere ilişkin önemli mesajlar veren Erdoğan, etkinliklerin, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ilan edilen ve Türkiye’nin de ortak sunucusu olduğu "Uluslararası Barış ve Güven Yılı" münasebetiyle düzenlenmesinin kutlamalara ayrı bir anlam kazandırdığını belirtti. Erdoğan, ev sahiplikleri için Türkmenistan Halk Maslahatı Başkanı Gurbangulu Berdimuhammedov ve Devlet Başkanı Serdar Berdimuhamedov’a teşekkür etti.

"Türk müteahhitleri 55 milyar dolarlık proje tamamladı"
Türkiye ile Türkmenistan arasındaki ortak tarih, dil, din ve kültüre dayanan ilişkilerin her geçen gün pekiştiğini vurgulayan Erdoğan, özellikle ekonomik ve ticari iş birliğinin güçlü seyrine dikkati çekti.

Erdoğan, Türk iş insanlarının Türkmenistan’ın kalkınmasındaki rolüne değinerek, "İş insanlarımız, Türkmenistan’ın bağımsızlığından bu yana yaklaşık 55 milyar dolar tutarında projeyi tamamladılar. Halihazırda 10 milyar dolar tutarında 19 proje yürütülüyor. Türkmenistan bu anlamda Rusya Federasyonu’ndan sonra firmalarımızın en çok proje gerçekleştirdikleri ikinci ülke konumunda. 2024 yılında 2 milyar doları aşan ticaret hacmimizi 5 milyar dolara yükseltmenin gayreti içindeyiz." İfadelerini kullandı.

İlişkilerin beşeri boyutuna da büyük önem verdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmen gençlerinin üniversite eğitimi için Türkiye’yi ilk sırada tercih etmelerinden ve eğitimleri sonrası ülkelerinin kalkınmasına katkı sağlamalarından memnuniyet duyduklarını dile getirdi.

"Türkmenistan’ın barış vizyonunu destekliyoruz"
Türkmenistan’ın 12 Aralık 1995’te BM kararıyla elde ettiği daimi tarafsızlık statüsünü 30 yıldır başarıyla sürdürdüğünü hatırlatan Erdoğan, "Tarafsızlık kavramını bir barış felsefesine dönüştürmek için özel çaba sarf ediyorlar. Türkmenistan’ın bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olarak, bu statüyü destekleyen ülkelerin başında yer aldık ve barış inşasına yönelik vizyonlarını desteklemeyi sürdürüyoruz." dedi.

Forumda yaptığı hitapta bölgesel ve küresel barışa vurgu yaptığını belirten Erdoğan, Gazze’de yaşanan insanlık dramına da dikkati çektiğini aktardı.

Putin ve Şerif ile kritik görüşmeler
Ziyaret kapsamında ikili temaslarda da bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan Devlet Başkanı ve Milli Lideri’nin yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile bir araya geldiğini bildirdi.

Rusya Devlet Başkanı Putin ile yaptığı görüşmenin detaylarını paylaşan Erdoğan, şunları kaydetti;

Sayın Putin ile ikili ilişkilerimiz ile Ukrayna’daki savaş ve bölgesel meseleler hakkında görüş alışverişinde bulunduk. Sayın Trump’ın girişimleriyle başlatılan diyaloğu olumlu bulduğumuza işaretle, ülkemizin barış çabalarına yapabileceği katkıları kendisiyle değerlendirdik.

Ziyaret vesilesiyle Türkmenistan’ın ulaştığı kalkınmışlık düzeyine ve Türk firmalarının bu sürece katkısına gururla şahit olduklarını belirten Erdoğan, temaslarının dost ve kardeş ülkeler ile uluslararası barış için hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.

Rusya-Ukrayna savaşı
Sayın Putin’le oldukça verimli, kapsamlı, derinlikli bir görüşme gerçekleştirdik. Görüşmemizde özellikle kendisini her an beklediğimi ifade ettim. Bunun için de en kısa zamanda bir araya gelmemiz gerektiğini konuştuk. Kendisi de “sözümü yerine getireceğim” dedi. Ümit ederim ki en yakın zamanda bu ziyareti gerçekleştiririz. Bizim Rusya ile ilişkilerimiz günübirlik çıkar hesaplarıyla yürüyen ilişkiler değildir; köklü bir tarih, güçlü bir diplomatik zemin ve karşılıklı güven üzerine kuruludur. Ağırlıklı olarak savaşı ve barış çabalarını konuştuk.  Türkiye’nin bu meselede nerede durduğunu bütün aktörler gibi Sayın Putin de çok yakından biliyor. Biz bu savaşın çoktan bitmesi gerektiğini düşünüyoruz; bunu da bütün muhataplarımıza açık bir şekilde söylüyoruz.

Konuyla ilgili biliyorsunuz ABD Başkanı Donald Trump devrede. Trump’ın devrede olmasının yanında bizler de Amerika’yı teşvik ediyoruz. Dışişleri Bakanımız Hakan Bey’in Amerika’daki ilgililerle sürekli irtibatı devam ediyor. Bizler de zaman zaman liderlerle telefon diplomasisi yürütüyoruz. Putin ile yaptığımız bu görüşme sonrası, ABD Başkanı Trump’la da inşallah barış planını da değerlendirme fırsatı buluruz. Barış uzakta değil, onu görüyoruz. Tek yapmamız gereken istikametimizi barışın bulunduğu yöne çevirmektir. Karadeniz’in bir hesaplaşma alanı olarak görülmemesi gerekir. Böyle bir durum Rusya ve Ukrayna’ya sadece zarar verir, hiçbir fayda sağlamaz. Karadeniz’de seyrüsefer güvenliğine herkesin ihtiyacı var. Bu mutlaka sağlanmalıdır.

Suriye'de 10 Mart mutabakatı
Suriye’de 10 Mart mutabakatının hayata geçirilmesi, bölgenin geleceğini yakından ilgilendiren bir süreçtir. Mutabakatın öngördüğü hedeflere ulaşılması, Suriye için en hayırlı netice olacaktır. Mutabakatın uygulanmasıyla Suriye’nin toprak bütünlüğü, birliği, beraberliği, istikrarı ve müreffeh geleceğe yürüyüşü tahkim edilecek. Ayrılıkların, çatışmaların Suriye’ye bir şey kazandırmadığı yakın geçmişte görülmüştür. Suriye yönetiminin, Suriye’yi oluşturan bütün unsurların bir araya gelmesi vizyonuyla hareket etmesi önemlidir.  Bu yaklaşım kıymetlidir ve desteklenmeyi hak etmektedir. Suriye hakkında birçok odağın planları olabilir, hayalleri olabilir. Ancak önemli olan Suriye halkının ortak gelecek tahayyülüdür. Gerçekçi hayalleri Suriye’nin cefakar halkı kurmaktadır. Tuzak kuranların oyunlarını bu mutabakatın hayata geçirilmesi bozacaktır. Biz; Türkmen, Arap, Kürt, Sünni ve Nusayri ayırt etmeden, kardeş Suriye halkının tamamının barışını, huzurunu, refahını istiyoruz. 10 Mart Mutabakatının uygulanması, kuşkusuz, bu iradeyi güçlendirecektir.

Türk askeri Gazze'de istikrar gücünde yer alacak mı?
Henüz bize gelmiş bir teklif yok, bir talep de yok. Böyle bir toplantının yapılacağı istikametinde dedikoduları duyuyoruz. Yeter ki barış için bu tür toplantılar yapılsın. Adım atalım, biz her an hazırız. Öte yandan İsrail’in ateşkes ihlalleri devam ediyor. 11 Ekim’den bu yana 370’i aşkın kardeşimiz şehit oldu. İsrail ne yazık ki taahhütlerini yerine getirmiyor. İnsani yardım girişlerinde sıkıntılar sürüyor. İsrail’in verdiği sözleri yerine getirmesi, ateşkese tam anlamıyla uyması ve Gazze’de hayatın normale dönmesine müsaade etmesi şarttır. Kış şartları iyiden iyiye kendini hissettirmeye başladı.  Gazze’deki barınma sorunlarını, temel ihtiyaçların karşılanamaması problemini acilen çözmek gerekiyor. Bunun için ise İsrail’in oluşturduğu güvenlik sorununun ortadan kalkması lazım.  Türkiye hiçbir zaman elini taşın altına koymaktan kaçınmaz.