İnsan uzuvları tekrar büyüyebilir mi? Bu hayvanlar anlamamıza yardımcı olabilir

19.06.2025 - Murat Avcı
İnsan uzuvları tekrar büyüyebilir mi? Bu hayvanlar anlamamıza yardımcı olabilir

İnsan vücudunun kaybedilen uzuvları yeniden oluşturabilmesi artık hayal olmaktan çıkabilir. Bilim insanları, uzuvlarını ve hatta organlarını yeniden büyütebilen Meksika semenderi axolotl’un (Ambystoma mexicanum) bu olağanüstü yeteneğinin sırrına bir adım daha yaklaştı.

Northeastern Üniversitesi ve Kentucky Üniversitesi’nden bir araştırma ekibi, axolotl’larda uzuv yenilenmesinde kritik rol oynayan bir molekülü tespit etti: Retinoik asit.

Bu molekül, vücuda nerede ve neyin yeniden büyütülmesi gerektiğini adeta “öğretiyor”.

"Elim koptuysa el çıkarmalıyım, omuzdan koparsa tüm kol!"

Çalışmayı yürüten biyolog James Monaghan, “Hücreler bu sinyali alarak ‘dirsekteyim, o zaman el çıkarmalıyım’ ya da ‘omuzdayım, tüm kolu büyütmeliyim’ diyebiliyor,” diyor.

Axolotl’un vücudunda retinoik asit, kol boyunca bir yoğunluk gradyenti şeklinde dağılıyor. Omuz bölgesine yakın yerlerde bu molekülün seviyesi yüksek, onu parçalayan enzimin seviyesi ise düşük.

Bilim insanları, bu oranın dengesinin, yaralanan bölgede oluşan yenileyici hücre kümesinin nasıl “programlandığını” belirlediğini buldu. İlginç bir deneyde, bir axolotl’un eline fazladan retinoik asit enjekte edildiğinde, sadece el değil tüm bir kol yeniden büyüdü.

İnsan hücreleri potansiyele sahip ama yanlış tepki veriyor

Monaghan’a göre insan vücudunda da bu tür moleküller ve hücreler mevcut. Ancak bizim hücrelerimiz bu sinyalleri “yenilenme” yerine “yara izi” oluşturarak yanıtlıyor. Bir sonraki adımda ekip, bu sinyalleri hücre içi düzeyde nasıl algıladığımızı araştıracak.

Monaghan, “Fibroblastlarımızı bu yenileyici sinyalleri dinlemeye ikna edebilirsek, gerisini zaten biliyorlar. Tıpkı semender gibi, gelişim sürecinde bu uzuvları zaten üretmişlerdi,” diyor.

Parmak değil, belki bir gün tüm el yeniden büyütülebilir

Yeni bulgular, sadece yara izsiz iyileşme değil, kaybedilen bir parmağın veya ileride tüm elin yeniden oluşması gibi daha iddialı hedeflere de kapı aralıyor. Monaghan, “Bu tamamen imkânsız değil,” diyerek araştırmaların gelecekte nasıl bir devrim yaratabileceğine dikkat çekiyor.

Çalışma, Nature Communications dergisinde yayımlandı.